Ceketimi aldım hiçbirşey söylemeden çıktım gittim.Arkamdan nereye gidiyorsun dedi.Cevap vermedim. Asansör yerine merdivenleri kullandım.Her zaman öyle yaparım.O asansörü kullandı ve benden önce aşağıya inmişti.Ne yapıyorsun sen ya diye kızgın bir şekilde sordu. Gidiyorum dedim.Birşey mi oldu dedi?Hayır gitmek istedim dedim. Sinirlendi.
Niye Londra'dan bu kadar erken döndün dedim.Sorunları olan bir tek sen değilsin dedi.Sanırım bu yüzden çok iyi anlaşıyoruz.Senden başka kimseyi sabahın köründe arayıp playstation oynamaya çağıramazdım dedi.Benden daha asosyal.Benden daha az arkadaşı var.En sık gördüğü insan psikoloğu.
Dışarıda oturup kahve içtik.Hava çok soğuktu.Niye böyle kafana buyruk takılıyorsun diye sordu.O an lisedeyken sıra arkadaşım olan B aklıma geldi.B tanıdığım en pozitif insanlardan biriydi.Birbirimizin zıttıydık ama çok iyi anlaşırdık.Bir sürü planlarımız vardı.Beraber fenerin maçlarına giderdik.Konsere giderdik.Son beraber gittiğimiz konserin son şarkısında birbirimize sarılarak şarkıyı söylemiştik.Sonra onun lösemi olduğunu öğrendim. Kendimi hiç bu kadar berbat hissetmemiştim. Hastaneye gittim göstermediler.Odasına kimseyi almıyoruz dediler. Onu hiç göremedim.Ailesi bile zar zor görüyordu.29 gün sonunda daha fazla dayanamadı.Şaka gibiydi. Bu hastalıkla yıllarca yaşayan insanlar var.Nasıl bu kadar hızlı olabildiğini anlayamıyordum.Hastalığını öğrendiğinden itibaren 29 gün.29.Bu sayıdan nefret etmiştim.Üzgün olduğumda dişlerimi fırçalarım.Cenazesinden sonra eve geldiğimde bütün gün dişlerimi fırçalamıştım. Diş etlerim kan içinde kaldı ama herhalde o gün 12 13 kere dişlerimi fırçaladım.Cenazede liseden herkes oradaydı.Çoğunun yüzünü hatırlamıyordum bile.B'den hoşlanan E adındaki kız bundan bir kaç ay önce netten B ile yaptığı konuşmayı bilgisayarına kaydetmiş.Bana o yaptığı konuşmayı yolladı.Sanırım o gün istediğim gibi davranmaya karar verdim.
Kahvelerimiz bitti.Birer tane daha içtik.Ona B'yi anlatmadım.Kafama buyruk yaşamak daha eğlenceli çünkü dedim.Senin de psikoloğa ihtiyacın var dedi.Güldüm.Güzel bir gündü.
